25 Eylül 2007 Salı

Moskova'nın taştan yüzleri

İlk...

Moskova’nın ilk heykel kompozisyonu 1818 yılında dikilen ve tüccar Kuzma Minin ile Prens Dimitry Pozharski’yi tasvir eden eserdir. 1612 yılında Rusya’nın sorunlu ve zor zamanlarında, Rusya bağımsızlığını ve özgürlüğünü kaybetmek üzereyken, Minin ve Pozharski isyancılara karşı mücadelede liderlik yaptılar. 1812’de yapılan savaşta kazanılan zeferin hemen ardından ulusal bir kampanya başlatılarak toplanan paralarla bu heykel dikildi. 1612 ve 1812 tarihlerinin Rusya’nın geçmişinde birbirine dikkat çekici benzerliği nedeniyle bu anıt vatanseverliğin bir sembolü haline geldi. Heykeltraş İvan Martos, savaşa şahit olmuş, cepheye gönderdiği iki oğlundan birisini 1812’de şehit vermiştir. Minin ve P Pozharski’nin bu anıt heykeli ilk önceleri Kızıl Meydanın ortasında yer alırken, 1930’larda, Stalin hükümeti, heykelin askeri geçit törenlerinin ortasında kaldığı ve engel teşkil ettiği gerekçesiyle eseri bugünkü yerine, yani St.Basil Katedrali’nin bahçesine taşımışlardır.



“Çocuklar yetişkinlerin ahlaksızlıklarının kurbanı”

En çok tartışılan...

Mikhail Shemyakin’in Moskova şehrine bir hediyesi olan “Çocuklar yetişkinlerin ahlaksızlıklarının kurbanı” adlı eser global şeytanlığa karşı bir mücadele, bir kavga olarak tasarlanmış. Kompozisyonda iki tane gözü bağlı çocuk, 13 tane canavar tarafından çevrelenmiş ki bu canavarlar insan ahlaksızlıklarını temsil ediyor.2003 yılında, Bolotnaya Meydanı’na dikilen heykel bir çok ateşli tartışmaya ve protesto gösterilerine sahne olur. Hatta bir çok kişi tarafından yokedilme tehlikesi yaşar. Bu nedenle şu anda etrafını yüksek, demir parmaklıklar çerçeveler ve güvenlik görevlileri tarafından korunur. Gerçekten de bir heykelin bu denli korunmak zorunda kalması oldukça gariptir. Bu garip ve rahatsız edici heykelin yaratıcısı olan Mikhail Shemyakin, gelecekteki ziyaretçiler için de şunları yazmış:
“Ben bu kompozisyonu şu anda yaşayan ve gelecek jenerasyonlarımızı oluşturacak olanları kurtarma sembolü olarak yaptım. Yıllardır, çocuklarımızın geleceğimiz olduğunu söylüyoruz. Ben bir artist olarak size bu konudaki işinizi hatırlatmak, kafanızı çevirip çocuklarınızın bu günlerde yaşadığı bütün üzüntüleri ve dehşeti duymanızı ve fark etmeniz için uğraşıyorum. Bütün duyarlı ve dürüst insanlar, durup daha geç olmadan düşünmeliler. Mücadele edin ve Rusya’nın geleceğini kurtarmanız için elinizden gelen en iyi şeyi yapın.”



Ülke Çapında...

Telaşlı ve hızlı geçen günlük hayatımızda Puşkin meydanından kimbilir kaç defa geçeriz, kaç defa buluşma yeri olarak kullanırız bu turistik mekanı, ama Puşkin her zaman orada mağrur ve heybetli bakışıyla gelen geçeni seyreder.
Büyük Rus şairi Aleksandr Puşkin’in heykeli, günümüzde sevgililerin, arkadaşların, iş adamlarının populer buluşma yeri olan ve şairin kendi adını taşıyan Puşkin meydanında yeralmaktadır. 1880 yılında dikilen heykelin ilk oluşumu, Aleksandr Puşkin’in de eğitim aldığı, elit bir eğitim kurumu olan Tsarskoye Selo’daki İmparatorluk Lyceum’unun altmışıncı yılı kutlanırken atılır. Bir grup eski öğrenci, bir komite kurar ve “Rus şiirinin güneşi” olarak adlandırılan Puşkin’in anısına bir heykel yapmak üzere komite kurar. Komite, şairi beğenen, ona gönlünü vermiş herkesi az ya da çok parasal desteğe davet eder. Aristokratlardan işçilere, öğrencilerden ofis çalışanlarına kadar birçok vatandaş katkıda bulunur ve o zaman için oldukça büyük bir miktar olan 106.575 ruble toplanır. Anıtın oluşturulması için bir yarışma düzenlenir ve bu yarışmanın sonucunda, 19 dizayn içinden Aleksandr Opekushkin’inki seçilir. Aleksandr Opekushkin, eski bir işçi olup, bu statüden kurtulabilmek için çok çalışmış, hatta yıllar sonra sanat akademisinin bir üyesi olmuştur. Puşkin anıtı, önce ünlü şairin yaşadığı St.Petersburg kentine dikilmek istenir. Ancak, Baş şehrin yöneticileri ile şairin hayranlarının istekleri karşı karşıya gelir. Çelişki ve kararsızlık sürecinin sonunda ise anıt Moskova’da şu anda bulunduğu meydana dikilir.



En gizemli...

19. yüzyılın en önemli ve gizemli yazarı Nikolay Gogol’un en az kendi kadar esrarengiz bakışlı anıtını heykeltraş Nikolay Andriyev daha sonraları Gogolovky olarak adlandırılan, Preçhistenky Bulvarı’nın girişine yapar. 1909 yılında, yazarın 100. doğum yılı nedeniyle dikilen bu heykel, yaşamı kadar, yani 42 yıl boyunca burada kalır. Ancak, daha sonradan Stalin bu heykelin çok filozofik, dramatik ve kominist ideolojilerine göre çok entellektüel kaldığını düşünmesi nedeniyle bulunduğu yerden kaldırıtıp, Donskiy Manastırına taşıtır. Onun yerini de optimistik, aydınlık, askeri bir geçit törenini yöneten generali andıran bir başka Gogol heykeli alır. Stalin’in ölümünden sonra eski Gogol heykeli sürgününden döner ancak yetkililer onu eski yerine koymazlar. Anıt böylece, Nikitsy Bulvar’da Gogol’un son dört yılını geçirdiği 7 numaralı binanın önünde, yaşlı ağaçların arasındaki yerini alır. Gizemli ve neredeyse canlı gibi görünen bu heykelde Gogol bir koltukta oturuyor ve gözünde bir onaylamama ifadisi, yüzünde anlaşılmaz bir gülümsemeyle ziyaretçilerine tepeden bakıyor.


Uzayda bir adam...

O uçmaya hobi olarak başladı, ardından savaş uçaklarını uçurdu ama bununla yetinmedi, Rusya’nın ilk yirmi kozmonotundan birisi oldu. Bu yirmi kozmonot arasından uzaya gidecek sadece bir kişi olacaktı ve o aralarından sıyrılıp, son olarak en yetenekli rakibi Gherman Titov’un da önüne geçerek seçildi. Bu seçimde Gagarin’in sade bir çocukluk geçirmiş olması ve bunun güler yüzüne yansıması etki etti. 12 Nisan 1961’de Vostok 1 ile dünya çevresinde 108 dakikalık uçuşuyla uzaya giden ilk insan olan Yuri Gagarin 1968 yılında, henüz 34 yaşındayken MIG-15 model uçağının düşmesi sonucu hayata veda etti. Uçağının neden düştüğü ise asla bilinemedi. Tıpkı Gagarin’in yaptığı gibi, yer çekimi kanununa karşı çıkan titanyum kozmonot göğe doğru yükseliyor ve uzay yolculuğu rüyasının gerçeğe dönüşmesini kutluyor. Bu heykel, Pavel Bonderenko tarafından Gagarin’in muhteşem başarısının anısına yapılmıştır ve Leninski Prospekt’de sanki her an yerinden yükselecekmiş gibi göğe doğru bakar.


En sempatik...

Meşhur sinema ve sahne aktörü, dünyaca tanınmış Rus palyaço Yuri Nikulin, milyonlarca Rus tarafından her zaman çok sevildi ve seviliyor. Nikulin vatanseverlik savaşında Sovyet ordusuna hizmet verdikten sonra, döner dönmez bir çok oyunculuk ve tiyatro okuluna başvurur ancak oyunculuk yeteneği olmadığı gerekçesiyle kabul edilmez. Ancak ünlü sanatçı pes etmez ve sonunda hayatının 50 yılından fazlasını vereceği, Tsvetnoy Bulvar’daki Moskova Sirki’ne kabul edilir. Palyaço olarak başladığı sirkte yönetim kurulu başkanlığına kadar yükselir. Rol aldığı filmler, cömertliği ve sevimli tavırları ile Rus halkının gönlünde taht kurar. 1973 yılında SSCB Halkın Sanatçısı, 1990 yılında ise Sosyalist İşçi Kahramanı ödüllerine layık görülür. . Heykeltraş Aleksadr Rukavishnikov, aktörün bilinen karizmasını, yaptığı heykele yansıtmakta çok iyi bir iş çıkarmış. Nikulin’in kolları kısa ceketi ve bileklerinin üstünde kısa pantalonu ile minyatür bir arabadan çıkarken tasvir edildiği anıt, ünlü sanatçının yıllarını verdiği sirkin ana çıkış kapısının önünde, hala seyircilerin arasında yer alır. 2000 yılında hizmete açılan heykel bir anda çocukların favorisi haline gelir. Yanından geçen her çocuk, bu heykelle poz vermek ister ve en azından bu bronz arabaya binip bir süre bile olsa çok sevilen ve hayranlık uyandıran paylaço ile kısacık vakti paylaşmak ister. Nikulin ise bu çocuklara en içten gülümsemesiyle karşılık verir.


En sembolik...

En sembolik olan... Vera Mukhina’nın 25 metrelik işçi ve çiftçi heykeli bir anıttan daha ötedir. Başlarının üzerinde orak ve çekiç tutan bu heykel tarihin bir sembolüdür ve kominizmin yaratıcılarını onurlandırır.Heykel oldukça uzun ve iyi bir hayat sürer ve hatta kominizmden bile uzun süre yaşar. 1937 yılında Paris’deki yapılan Dünya Sergisinde Sovyet pavilyonu için yapılan bu anıt zamanın koşulları için oldukça olağandışıdır. Fikir ve kompozisyonun dışında materyali dikkati çeker. Krom kaplı paslanmaz çelik kullanılır ki bu daha önce hiç bir heykelin yapımında uygulanmamıştır.Anıt Fransa’ya gidebilmesi için 65 parçaya ayrılır ve orada gerçekten çok büyük etki yaratır.Kısa bir süre için bile olsa Eiffel kulesinin parıltısının önüne geçer. Bu zafer dolu başarısı görsel sanatlardaki etkileyici sembollerin propaganda potansiyelini gözler önüne serer. Heykel sovyetler birliğine geri döndükten sonra ozamanki adıyla ulusal ekonomik başarılar, şu an bilinen ismi ile Tüm Rusya Sergi Merkezinin (VVTs) ana girişine konulur. Ne yazık ki bugün bu anıtı görmemiz mümkün değil, çünkü restarasyon altında ve 1 sene içinde aynı yerde fakat daha yüksek bir platformda sergilenmesi bekleniyor.

Hiç yorum yok: