7 Mart 2010 Pazar

Günün Kutlu Olsun Lisa!

Belki 70 yaşindaydı, belki 80... Yılların yorgunluğu öyle derin izler bırakmıştı ki yüzünde, yaşinı tam olarak tahmin etmek mümkün değildi. Sokakta meyve, sebze satan bir tezgahın önündeydik ikimiz de. Ağır adımlarla yanaştı tezgaha. Ne alacağına yaşlı ve bitkin gözleri ile karar vermeye çalisirken sabırla bekledim arkasında. Öyle ya, bize büyüklerimize saygılı olmayı ögrettiler küçüklüğümüzden beri.

Sonunda karar vermişti avucundaki ufak tefek kopeklere baktığında. 1 adet muz... Kimbilir kaç zamandır yememişti bu tropik ama aslında Moskova’da en ucuz bulunabilecek meyveyi. Küçüklerinden bir tane seçti, tezgahtaki kıza uzattı, kız tarttı ve fiyatını söyledi. Bir süre elindeki bozukluklara baktı. Uzun uzun düşündü, saydı. Sonunda muzu almadan arkasını dönmüş gidiyordu ki, tezgahtaki kız ardından koştu, avcundan bir küçük para aldı ve muzu uzattı babuşkaya (nineye).

Moskova’ya geleli sadece bir-iki ay olmuştu. Heryerde fakirler olduğunu biliyorum elbet ama bu kadar yaşlı olup da bu kadar aciz durumda kalanı ilk defa görmüştüm. Kimsesiz miydi acaba, çocugu da mı yoktu ya da kardeşi, akrabası, ya komşusu?

Zamanla gerçeği ögreniyordum, Lisa ile tanıştığım zaman. O, o kadar yaşlı değildi. Daha 65 belki. Karı koca yıllarca çalismislardi. Ögretim görevlisiydi her ikisi de. Bir arkadaşimın komşusuydu. Eşi felç olmuştu, tek oğulları ise spastikti. Yıllarca emek verdiği, anlatırken sevgi ve duyguyla karışık bir hüzün de barındıran mesleğinden ona arta kalan 20 dolara yakın bir emekli maaşi idi.

Her ay erzak alıp ziyaretine gittiğimiz Lisa, küçük cam labaratuvar kabında çay yapardı bize. Bir de şu hiç bayatlamayan kurabiyelerinden. Ögrencilerini ne kadar özledigini anlatırdı. Çalistigi üniversitenin odalarını, koridorlarını, sınıflarını gördük onun gözünden. Öyle tutkuyla çalismisti ki yıllarca, kötü hiçbir anısı yoktu ya da bilinç altına atıvermişti herşeyi.

Mesleğinden arta kalan 20 dolara yakın emekli maaşi...

Bir zaman sonra tutunamadı Moskova’da. 1999 krizi sonrası ruble iyice değer kaybedince felçli kocasını, hasta oğlunu da aldı gitti Rusya’nın uzak bir köşesindeki, fakir köyüne. Bir daha da görmedim Lisa’yı, yaşar mı hala bilmiyorum.

Sevgiyle bahsederdi özlemle hatırladığı eski SSCB günlerini. Para kaygısı olmadığı dönemlerini... Lüks içinde olmasa bile karnı tok, kalbi huzurlu olduğu günleri. Gözleri gök mavisiydi, saçları beyaza yakın, çogunlukla beyaz sarı... Anlatırken ögretmenlik günlerini gözleri nemlenirdi daha bir mavi olurdu o zaman...

Ögretmenlik günlerinden arta kalan 20 dolara yakın emeklilik maaşi...

Kimbilir kaç ögrenci yetiştirdi yıllarca, kimbilir ne başarılara imzalar attı o gençler... Hepsinin yüzünü ve ismini hatırlayamasa da, hayatını verdiği ögrencilerinden gururla bahsederdi Lisa.

Lisa’nın ögrencilerinden arta kalan 20 dolara yakın emeklilik maaşi...

Hem evini çekti çevirdi, hem çalisti yeni nesiller yetiştirdi, hem ailesini sevdi el üstünde tuttu, eşi hastalandı baktı, oğlu hasta doğdu canından bir parça saydı..

Bir ömürden arta kalan 20 dolara yakın emeklilik maaşi ve kapısını çalmayan koca bir dünya...

Hakeden tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu olsun... Dünya Kadınlar günün kutlu olsun Lisa!

3 yorum:

MeRaiL dedi ki...

Rusya, rusya diyorum acikca..
Bence Lisa sansli insanlardan biridi, bu ulkede ve soyvet zamaninda o kadar cok onun kadar sansli olmayan insanlar varmis ki ..
Bir de kesinlikle lisa'nin anlattigi pek guzel soyvet donemini kabul etmiyorum acikca,teyzemiz tipik rus kadinlari gibi soyvet beyinliymis, hic bir seyleri yok ama salamimiz var diye sevinen ruslardan..
soyvet doneminde para kaygisi yoktu cunku insanlar aldiklari maasi ile gida bile bulupta alamiyordu, tabi ki paralari kaliyordu, marketlerde bir ekmek almaktan baska sansin yoksa, giydigin donun olmadigi icin kendin dikiyorsan, helede kumas yok diye soyvet bayragi ile dikiyorsa bir insan o cok ovulen soyvet doneminin ne kadar pohtan oldugunu bu bir iki basit olaylardan anliyor..
O kadar kil oluyorum ki her sey boktandi diye anlatip ama votka ucuzdu diyen bu soyvet beyinli insanlara..
Aslinda bunlari hakkediyorlar, koyun olmanin bedelini simdi ki devirde bile 4000-5000p.gibi emeklilik maasi ile oduyorlar..soyvet doneminde de olan simdi de olan bastakiler krallar gibi yasar halk surunur, ama halk koyun olmayi o kadar benimsemis ki hic sikayetci degildir..off neyse bu konu uzar.

MeRaiL dedi ki...

bi ara buraya yorum yapmistim ama!!

tarchinbyseden dedi ki...

Meralcim rahatsızlığım nedeniyle bir süre pc başına oturamadım o yüzden yorumunu ancak görüp onayladım canım... Yorum için teşekkürler