8 Kasım 2010 Pazartesi

Bu sipsiler pissi sever yeni blog arkadaşım Noni'ye gelsinnn :)

Dünkü havaalanı faciamdan sonra bu sabah yorgun-argın, bitik ve Moskova'dan ayrı olmanın keyifsizliği ile uyandım. Ama oğluşumla kızımı yatakta öyle mışıldarken görüp bir de dışarıdaki güneşi farkedince hemen kara bulutlar çekilip gittiler üzerimden. Hatta bugün kursa gitmem, bütün gün uyurum diyordum ki ani bir enerji patlamasıyla attım kendimi dışarı :)

Kurstan biraz erken kaçtım ama. Hava öyle güzel ki biraz yürümek istedim. Daha dışarı adımımı atar atmaz şu aşağıda gördüğünüz şiş göbek serseri mırlayarak beni karşıladı. Edepsizler sevildiklerini nasıl da anlarlar... Göbeğini yaya yaya geçti karşıma. Bir de güzel güneş vuruyor üstüne. Mayıştı tabi anında. Ben de istediğini verdim elbet; göbüşünü, kulaklarını kaşıdım biraz.



Ona olan ilgimi bir diğeri kıskanmış olacak ki arabanın altından şöyle bir kafasını uzattı. Gel dedim gelmedi, gel dedim gelmedi. Sonunda fotoğrafı ile yetineceğim anlaşıldı.


Atölye Beyaz'ın en sevdiğim yanlarından birisi de bu işte. Kapılarının önlerinden hayvanlar için su ve mamayı hiç eksik etmiyorlar. Benim de balkonumdan ekmek kırıntısı eksik olmaz ama bir türlü yakalayamadım şu kuşları fotoğraf çekmek için :/

1 yorum:

Noni dedi ki...

Oyyy oyyy oyyy ben nasıl şımardım bu bıcırıkları görünce beyazın oturuşuna hasta oldum çok teşekkürler canım çok mutlu ettin beni ;)