26 Kasım 2010 Cuma

Samanpazarı yolu göründü, Pirinç Han geliyorum :)


Pirinç Han'in, 1739 tarihi civarinda yapildigi tahmin ediliyor. Su anda Pirinç sokakta özel mülkiyetli bir han. Sahibi Mart 2007'de vefat eden Remziye Cebeci . Han babasina halasindan kalmis. Hanin eskiden karakol olduguna iliskin duyumlari olmus. 1923 yilinda han tamir edilerek meskene dönüstürülmüs. Bahçeye açilan, bazi yerleri üç katli bir evmis. Babasi bu evi kiraya vermeye baslamis. Remziye Hanim ile babasi aybaslarinda buraya kira toplamaya gelirlermis. Remziye Hanim han avlusunda develerin kaldigini hatirliyor. Han kapisi o zaman çok daha büyükmüs.

..................

Tarihin, o derin bahçenin gizemli patikalarinda gezinin ve anılarınıza dokunun.

Nuray Göktas - 2007


Yazının devamı ve daha fazlası Pininç Han 'da.


Samanpazarı'nın yolu göründü :) benim için hoş bir nostalji olacak. Fakülteden mezun olduğumdan beri Pirinç Han'a hiç gitmedim. Zamanında derme çatma, eski ve yıpranmş olan bu binada ne atölyeler ne sanatçılar vardı anılarımda... Artık yenilenmiş, restore edilmiş ama hala konukları sanatın içinde bir han burası...

Benim fakültem Opera yakınında, Numune hastanesinin karşısındaydı. (Şimdi Gölbaşına taşınmış) Tabi bir de resim öğrencisi olunca bizim en çok uğradığımız yerlerdi Saman Pazarı, Çıkrıkçılar Yokuşu ve özellikle Pirinç Han. Eski, püskü (şimdilerde antika deniyor) eşyaların arasında gezinmek, otantik birkaç şey almak ve sonunda Pirinç Han'ın avlusunda soluklanmak... Pirinç Han'da atölyesi olan sanatçıları tek tek gezmek ve birgün böyle bir atölyeye sahip olmanın hayallerini kurmak. Güzel yıllardı yani... O atölyeye hiç sahip olamadım (henüz) ama dünyanın en güzel ve büyük galerisinde yaşadım yıllarca. Ne mutlu bana... (Yine lafı Moskova'ya dayadım ya... :))



Bugünkü planda da sevgili arkadaşım Ceren ile Pirinç Han var. Tabi ki fotoğraf makinam hazır, bütün yedek pilleri şarj edildi... Döndüğümde fotoğraflarda görüşmek üzere...

Ve... hazırlanıp gitmek zamanı... :))

Hiç yorum yok: